muntazam

muntazam
sf., Ar. muntaẓam
1) Düzgün
2) Düzenli, derli toplu

Hizmetçi muntazam bir içki sofrası hazırlamak için paketleri toplayıp giderken...

- P. Safa
3) zf. Düzenli, sürekli ve düzgün bir biçimde

Bizi beslemek için muntazam yumurtlarlar.

- Ö. Seyfettin

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • muntazam — (A.) [ ﻢﻈﺘﻨﻡ ] düzenli, düzgün, intizamlı …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • MUNTAZAM — Düzenli. Tertibli. İntizamlı. Düzgün sıralanmış. Her şeyin yerli yerinde olması. Derli toplu olma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • gayr -i muntazam — [ ﻢﻈﺘﻨﻡ ﺮﻴﻏ ] düzgün olmayan, düzenli olmayan, düzensiz …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • KALB-İ MUNTAZAM — Edb: Harfleri ters okunduğu zamanda da bir mâna çıkan kelimedir. Meselâ: Reşat, taşer gibi …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MUHAMMES-İ MUNTAZAM — Geo: Düzgün beşgen …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HENDESÎ — Muntazam şekli ile alâkalı ve hendeseye dâir. Geometrik şekle dâir. * Geometri ile alâkalı ve müteallik …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MÜTENAZZIM — Muntazam bir tarzda. Düzgün olarak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • RETEL — Muntazam, hoş. Gönül çeken …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • düzgün — sf. 1) Doğru ve pürüzsüz, muntazam Düzgün tahta. Düzgün yol. 2) Düzenli, kusursuz, insicamlı, rabıtalı, muntazam 3) İyi Belli ki hâlleri vakitleri çok düzgün değil. M. Ş. Esendal 4) zf. Kurala uygun olarak, kusursuz bir biçimde Düzgün konuşuyor.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • NA-ENDAM — f. Muntazam olmıyan. Biçimsiz, gayr ı muntazam …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”