- mübalağalı
- sf.
Abartılı
Çok mübalağalı sözler söylediğinden âdeta yalanları ile şöhret kazanmış.
- A. Ş. Hisar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çok mübalağalı sözler söylediğinden âdeta yalanları ile şöhret kazanmış.
- A. Ş. HisarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
MÜBALAĞALI İSM-İ FÂİL — Gr: ( : fa âl) ve ( : faul) gibi bazı kalıplara giren kelimelere denir. Bu vezinden gelen kelimeler mübalağa ifade ederler. En, pek, çok mânasına gelirler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FA'AL — (Mübalâgalı ism i fâil) Çok işleyen ve çalışan. Durmayıp işleyen. Çalışkan. Devamlı iş yapan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
abartılı — sf. 1) Olduğundan fazla gösterilen, abartmalı, mübalağalı Abartılı söz. 2) zf. Abartarak, abartılı olarak, mübalağalı bir biçimde … Çağatay Osmanlı Sözlük
hususiyet — is., Ar. ḫuṣūṣiyyet 1) Özellik Her birinin hususiyetine ait bin türlü mübalağalı malumat veriyordu. Y. K. Karaosmanoğlu 2) İleri derecede tanışıklık, ahbaplık, yakınlık … Çağatay Osmanlı Sözlük
mektepten çıkan eşek Marsıvandan çıkmaz — öğrenim görmüş olsalar bile bazıları eğitilmemiş gibi davranabilirler anlamında kullanılan bir söz Türkiye de bedbinler, her şeyi siyah ve mübalağalı surette berbat görenler, mektepten çıkan eşek Marsıvandan çıkmaz, derler. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
DECL — Örtmek. * Devenin katranlanması. * Karıştırmak, yalan söylemek. Hakkı bâtıl; bâtılı hak diye göstermek. Anarşi çıkarmak. * Bâtılı hak gösteren. * Mübâlâgalı fâili; Deccaldır … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FAHİŞ — Ahlâka uymaz ve terbiyesiz olan. * Haddi tecavüz eden. Mübalâğalı. * Çok bahil. Nekir ve yaramaz şey … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUZUR — Sütün ekşimesi. Mübâlagalı ism i fâil … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜFRİT — (Fart. dan) İfrat eden. Haddini aşan. * Ölçüsüz ve taşkın hareket eden. * Mübalağalı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
PALAVRA — (İspanyolca) Mübalâğalı söz, yalan söylenen söz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük