ağzını mühürlemek — konuşmamak, susmak Yine o değişmeyen ıstırap ile ağzını mühürler. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
mühür basmak — mühürlemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaşelemek — i Resmî bir belgeyi kaşe ile damgalamak, mühürlemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurşunlamak — i 1) Kurşunla kaplamak Kubbeyi kurşunladılar. 2) Kurşunla mühürlemek Damacanayı kurşunlamak. 3) İçinde kurşun bulunan silahla ateş etmek, vurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
mumlamak — i 1) Bal mumu sürmek, bal mumuna batırmak 2) Mühürlemek, mühür mumu sürmek 3) Mum cilası yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
mühür pensi — is. Elektrik, su ve doğal gaz sayaçlarını mühürlemek amacıyla bir kurşun parçasının teller üzerine tutturulup sıkıştırılması için kullanılan araç … Çağatay Osmanlı Sözlük
mühürleme — is. Mühürlemek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
mum yapıştırmak — 1) bir şeyi kırmızı mumla mühürlemek 2) mec. önemli bir şeyi unutmayıp akılda tutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
HİTAM — Son, nihayet. * Bir şeye mühür basmak. Yazının veya istidanın sonunu mühürlemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük