- nacak
- is., -ğı
Sapı kısa, küçük odun baltası
Silahsız kaldık, köylüler bize dipçik, üvendire, nacak yetiştirdi.
- A. Gündüz
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
nacak
Look at other dictionaries:
NACAK — Bir ağaç sapa geçirilen, ağzı keskin, genişçe demir âlet. Balta … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
nacak — baltanın küçüğü … Beypazari ağzindan sözcükler
pȕnāčak — (pȕnāčan) prid. 〈odr. čkī〉 (ublaženo) koji je po dojmu pun (6) donekle, ne pretjerano gojazan (ob. o djeci) … Veliki rječnik hrvatskoga jezika
oldu olacak, kırıldı nacak — hlk. her şey olup bitti, iş işten geçti anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
KLHL20 — Kelch like 20 (Drosophila), also known as KLHL20, is a human gene.cite web | title = Entrez Gene: KLHL20 kelch like 20 (Drosophila)| url = http://www.ncbi.nlm.nih.gov/sites/entrez?Db=gene Cmd=ShowDetailView TermToSearch=27252| accessdate = ] PBB… … Wikipedia
LZTR1 — Leucine zipper like transcription regulator 1, also known as LZTR1, is a human gene.cite web | title = Entrez Gene: LZTR1 leucine zipper like transcription regulator 1| url = http://www.ncbi.nlm.nih.gov/sites/entrez?Db=gene Cmd=ShowDetailView… … Wikipedia
olmak — nsz, ur 1) Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak En şiddetli münakaşa, kumpanyanın ismi için oldu. S. F. Abasıyanık 2) Gerçekleşmek veya yapılmak 3) Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak Okumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nadžak — nàdžak m <N mn aci> DEFINICIJA reg. oruđe i starinsko hladno oružje, na kratkom dršku sa sjekirom na jednoj, a maljem na drugoj strani SINTAGMA nadžak baba žena oštra jezika; svađalica, alapača ONOMASTIKA pr. (nadimačko): Nàđaković… … Hrvatski jezični portal
