- olmak
- nsz, -ur
1) Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
En şiddetli münakaşa, kumpanyanın ismi için oldu.
- S. F. Abasıyanık2) Gerçekleşmek veya yapılmak3) Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmakOkumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından biri ve ilkidir.
- T. Buğra4) Bir şeyi elde etmek, edinmekNihayet ben mal sahibi olacağıma göre rahattım.
- S. F. Abasıyanık5) Bir durumdan başka bir duruma geçmek6) Herhangi bir durumda bulunmak7) Uygun düşmek, yerinde görülmekBöyle iş olmaz. Oraya gitmesek de olur.
8) Yetişmek, olgunlaşmakEkinler oldu. Üzümler daha olmadı.
9) Hazırlanmak, hazır duruma gelmekÇay oldu.
10) BulunmakKız da hemen olduğu yere oturdu.
- M. Ş. Esendal11) Geçmek, tamamlanmakİki yıl oldu. Nerede ise üç yıl olacak.
12) Sürdürmek, yürütmekİlişkilerimiz dostça olsun istiyorum.
13) Bir kuruluşla, örgütle ilgili bulunmak, mensup olmakPartili olmak.
14) Yaklaşmak, gelip çatmakSabah oldu.
15) Bir şey, birinin mülkiyetine geçmekPırlanta gerdanlığı da tektaş küpesi de zümrüt yüzüğü de kendinin olsun!
- S. M. Alus16) Ek fiilin geniş zamanı olan -dır (-dir) anlamında kullanılan bir sözAnnesi oluyor. Yeğeni olur.
17) nsz, tkz. Sarhoş olmakSen adamakıllı olmuşsun.
18) -e Uymak, tam gelmekBu şapka başıma oluyor.
19) -den Yitirmek, elinden kaçırmakTembelliği yüzünden işinden oldu.
20) -den Bir yerde doğmuş, yaşamış olmakKöyden, kasabadan olmayan, düveni, dirgeni nasıl bilebilir?
21) -e Bir olayla karşılaşmak, başına kötü bir şey gelmekAman, ona bir şey olmasın! Kimseye bir şey olmadı.
22) -e Yol açmakBu davranışın ona çok zararı oldu.
23) Bir ad veya sıfatın belirttiği durumu almakSu, buz oldu.
24) yar Sıfat-fiil eki almış kelimelerle birlikte başlama, bitirme vb. bildiren fiilleri oluştururArtık bize gelmez oldu. Bu işi yapmış olacak. Söyleyecek olursa...
25) yar Hastalığa yakalanmak, tutulmakTifo olmak. Verem olmak.
Birleşik Sözler- hazır ol- sağ olAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller- ola ki- <
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
içeride olmak — 1) zarar etmiş olmak, borçlanmış olmak 2) hapishanede olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
baş olmak — 1) küçük bir işte de olsa başta olmak, sözü dinlenir bir kimse olmak 2) önde gelmek, lider olmak Hep baş olmaya bakarız ve olduktan sonra nasihat veririz. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeri olmak — 1) uygun olmak 2) sırası, uygun zamanı olmak 3) saygınlığı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
raci olmak — (A. T.) ait olmak, dönük olmak, yönelik olmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ayan olmak — belli olmak, bilinir olmak Onun duru aydınlığında alın yazımızın en çapraşık satırları, bize, birdenbire ayan oluverir. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
dahli olmak — (bir işte) bir işe karışmış olmak, bir işte parmağı olmak Yok, paşa kardeş, bu zaferde benim dahlim yok. F. F. Tülbentçi … Çağatay Osmanlı Sözlük
dut gibi olmak — 1) çok sarhoş olmak 2) utanmak, mahcup olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ehil olmak — ustalaşmak, uzman olmak Dikkat ettim, bu adamda, her işte ehil olmak merakı var. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
ense kulak yerinde olmak — tkz. 1) iri yarı olmak 2) kelli felli olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
formda olmak — gerekli güç ve yeteneklere sahip olmak Güreşçilerimiz formda olmak zorundadır … Çağatay Osmanlı Sözlük