- nakil vasıtası
- is.
Taşıt
Boğaziçi hayatında suların ve üstündeki nakil vasıtaları olan kayık, sandal, yelkenli ve vapurların büyük ehemmiyeti vardı.
- A. Ş. Hisar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Boğaziçi hayatında suların ve üstündeki nakil vasıtaları olan kayık, sandal, yelkenli ve vapurların büyük ehemmiyeti vardı.
- A. Ş. HisarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
nakil — is., kli, Ar. naḳl 1) Bir yerden alıp başka bir yere iletme, aktarma, taşıma, geçirme, aktarım 2) Göç, taşınma İşte, nakil masrafı da avucumda, diyerek otuz lirayı saydı. S. M. Alus 3) Anlatma, söyleme, hikâye etme 4) Bir görevden başka bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
taşıt — is. Otomobil, tren, gemi, uçak gibi taşıma araçlarının ortak adı, nakil aracı, nakil vasıtası, vasıta Birleşik Sözler açık taşıt motorlu taşıt hava taşıtı … Çağatay Osmanlı Sözlük
vasıta — is., Ar. vāsiṭa 1) Araç Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür. Atatürk 2) Aracı Geçim bakımından da aynı yolu tutanlar vardır; memur kayırmak, mümkünse vasıta olmak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MERKUB — (Rükub. dan) Üzerine binilmiş, bindirilmiş. * Üzerine binilen hayvan veya nakil vasıtası … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TAHT-I REVAN — Dört kişi veya iki katırla taşınan nakil vasıtası … Yeni Lügat Türkçe Sözlük