- nakşetmek
- -i, -e, -der, Ar. naḳş + T. etmek
1) Süslemek, bezemek, nakış yapmak2) mec. Kalıcı ve etkili olmasını sağlamak
Yüzünü hayalime nakşetmek için kalbimin bütün kuvvetiyle bakıyordum.
- Y. K. Beyatlı
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Yüzünü hayalime nakşetmek için kalbimin bütün kuvvetiyle bakıyordum.
- Y. K. BeyatlıÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
BERKAŞ(A) — Nakşetmek, nakışlamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kazımak — i 1) Bir aleti sürterek bir şeyin yüzündeki tabakayı kaldırmak Tahtanın boyasını kazımak. 2) Bir araç kullanarak silmek, çıkarmak O daktilo yanlışını iğneyle kazıyarak düzeltebilirsin. 3) Sertçe ovmak 4) Tıraş etmek Sakalını kazımak. 5) nsz Metal … Çağatay Osmanlı Sözlük
nakış — is., kşı, Ar. naḳş 1) Genellikle kumaş üzerine renkli iplikler veya sırma ve sim kullanarak elle, makineyle yapılan işleme, el işi Kilimi kilim yapan özelliklerden biri de nakış aralarındaki boşlukların düzenidir. B. R. Eyuboğlu 2) Özellikle… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nakşetme — is. Nakşetmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
resmetmek — i, der, Ar. resm + T. etmek 1) Bir şeyin resmini çizmek 2) mec. İz yapmak, işlemek, nakşetmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
NAKR — Oymak, kazmak. Taş oymak. * Kuşun yem toplaması. * Vurmak. * Sıklık vermek. * Ağaç üstüne nakşetmek. * Tanbur çalmak. * Üflemek. * Dille ıslık çalmak. * Parmak çıtlatmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEFTİR — (C. Teftirat) Bıkkınlık verme. Fütur verme. Usandırma. * Zayıf etmek, zayıflatmak. * Naksetmek, eksiltmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük