- nanıaziz
- is., esk., Far. nān + Ar. ˁazīz
Ekmek
Ah mübarek nimet, sana evvelden nanıaziz derlerdi.
- H. R. Gürpınar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Ah mübarek nimet, sana evvelden nanıaziz derlerdi.
- H. R. GürpınarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
aziz — is., Ar. ˁazīz 1) Ermiş, eren 2) sf. Sevgide üstün tutulan, muazzez Birleşik Sözler nanıaziz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekmek — 1. i, er 1) Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek 2) Toprağı ekip biçmek için kullanmak Ancak senede otuz dönüm ekebiliyor. M. Ş. Esendal 3) e Serpmek Yemeğe biber ekmek. 4) mec. Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nan — is., esk., Far. nān Ekmek Alçak, nan ve nimet nankörü hain! S. M. Alus Birleşik Sözler nanıaziz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ufunetlendirmek — i, esk. 1) İrinlendirmek, cerahatlendirmek 2) nsz Düzenini bozmak, illetli hâle getirmek (Nanıaziz) Mide şişiriyorsun, beslemiyorsun, bağırsak ufunetlendiriyorsun. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük