- neticesiz
- sf.
Sona ulaşmayan, sonuçsuz
Sizi şu neticesiz hevesten vazgeçirmek için tehlikeyi göze aldım, geldim.
- R. H. Karay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Sizi şu neticesiz hevesten vazgeçirmek için tehlikeyi göze aldım, geldim.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
AKÎM — Neticesiz, sonu yok. Beyhude. * Yağmur getirmeyen rüzgar. * Çocuğu olmayan, kısır. Doğurmayan (kadın), doğurtmayan (erkek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hatırsız — sf. Hatırı sayılmayan, etkisiz, saygın olmayan Fakat fakir, gösterişsiz ve hatırsız bir adam olduğu için teşebbüsleri daima neticesiz kalmıştır. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
neticesizlik — is., ği Neticesiz olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
sonuçsuz — sf. Sonuca ulaşamayan, sonuç vermeyen, neticesiz … Çağatay Osmanlı Sözlük
BÎ-SUD — f. Faydasız, boş, neticesiz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KIYAS-I AKÎM — Man: Neticesiz veya doğru netice vermeyen kıyas … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TA'KİM — (Akm. dan) Kısırlaştırma. Neticesiz bırakma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük