nitelik

nitelik
is., -ği
1) Bir şeyin nasıl olduğunu belirten, onu başka şeylerden ayıran özellik, vasıf, keyfiyet

Niteliğini kestiremediği müzmin iştahsızlıktan yorgun düşmüş.

- A. İlhan
2) Bir şeyin iyi veya kötü olma özelliği, kalite
3) fel. Bireyi, nesne veya yaşantının bir yönünü ötekilerden ayırt etmeye yarayan ve ölçebilen özellik, keyfiyet

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Look at other dictionaries:

  • mahiyet — nitelik; bir şeyin aslı, esası, içyüzü …   Hukuk Sözlüğü

  • güç — 1. sf. 1) Ağır ve yorucu emekle yapılan, çetin, müşkül Eski yazıyı öğrenmek güç bir işti. 2) zf. Zorlukla Kendini yatağa güç atmış ve sızıp kalmıştı. Y. K. Karaosmanoğlu Birleşik Sözler gücü gücüne güçbeğenir güç bela Atasözü, Deyim ve Birleşik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Gramática del turco — Contenido 1 Olmak Eylemi (Los verbos Ser y Estar) 2 Contenidos 2.1 Introducción 2.2 Partes de la oración …   Wikipedia Español

  • alametifarika — is., Ar. ˁalāmet + fāriḳa Ayırıcı nitelik, ayırıcı özellik Gümülcine onun soyadı değil, sadece askerlikteki alametifarikası. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ayırmak — i, e 1) Bölmek Elmayı dörde ayırmak. 2) e, den Bir bütünden bir parçayı herhangi bir amaçla bir tarafa koymak, saklamak Çocuklara pastadan biraz ayırdım. 3) Bir yeri bir engelle bölmek 4) den Birbirinden uzaklaştırmak 5) i Nitelik değişikliğini… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ayrımlaşma — is. 1) Ayrımlaşmak işi, farklılaşma 2) biy. Hücrelerin veya canlı organizmaların işlevlerine veya yaşayış türlerine ilişkin yapısal nitelik kazanması, farklılaşma Embriyo yaşantısında organlar ayrımlaşma yolu ile ortaya çıkar. 3) jeol. Bir iç… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • az — sf. 1) Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. B. R. Eyuboğlu 2) zf. Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak Birleşik Sözler az az az buçuk az… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • azınlık — is., ğı 1) Bir toplulukta herhangi bir nitelik bakımından ayrı ve ötekilerden sayıca az olanlar, ekalliyet, çoğunluk karşıtı 2) top. b. Bir ülkede ayrı soydan veya inançtan olan ve sayıca az bulunan topluluk, ekalliyet Birleşik Sözler azınlık… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bağıntı — is. 1) Bir nesneyi başka bir nesne ile uyarlı kılan bağ 2) fel. Görelik 3) mat. İki veya daha çok nitelik arasında matematik işlemleri yardımı ile kurulan bağlılık veya eşitlik Bir dairenin r yarı çapı ile alanı arasında şöyle bir bağıntı vardır …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başka — sf. 1) Bilinenden ayrı, değişik, farklı, özge Yıllar sonra olaya başka bir açıdan bakabildim. H. Taner 2) Nitelik yönünden alışılmışın dışında bir üstünlüğü olan Bütün bunlar beni herkesten başka bir insan yapmıyor. H. E. Adıvar 3) e. Ayrıca,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”