NİYET — Kasd. Kalbin bir şeye yönelmesi. * Fık: Yapılan bir vazife ile Cenab ı Hakk a taatta bulunmayı ve O na mânen yaklaşmayı kasdetmektir.(Niyet, ölü ve meyyit olan hâletleri ihya eden ve canlı, hayatlı ibadetlere çeviren bir ruhtur. Ve keza niyette… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
niyet çekmek — niyetçiden niyet adı verilen fal kâğıdı almak Birisi niyet çeksin de biz de bir lokma bir şey yiyelim diye bekleşiyorlar. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
niyet etmek — bir şeyi yapmayı zihinde tasarlamak, düşünmek, niyetlenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
niyet tutmak — fala bakılırken olması istenilen şeyi aklından geçirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
HÜSN-Ü NİYET — (Hüsn i niyet) İyi niyet. Temiz kalblilik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SU-İ NİYET — Kötü ve bozuk niyet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
art niyet — is. Art düşünce … Çağatay Osmanlı Sözlük
iyi niyet — is. Herhangi bir kimse veya konuda hiçbir kötü düşünce beslememe, hüsnüniyet Bu gibi durumlarda, bütün iyi niyetine rağmen başka türlü harekete imkân bulamıyordum. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
şe'niyet — (A.) [ ﺖﻴﻥﺄﺵ ] gerçeklik, realite … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HULUS-İ NİYET — Niyetin hâlis olması … Yeni Lügat Türkçe Sözlük