noksan

noksan
sf., Ar. nuḳṣān
1) Eksik
2) is. Eksiklik, kusur

O, noksanını bilgi ve akıl ile gidermesini bilir.

- R. H. Karay
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • noksan bulmak — beğenmemek, uygun bulmamak Eniştem zaten bizim terbiye ve tahsilimizi birçok bakımdan noksan bulurdu. A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • noksân — (A.) [ نﺎﺼﻘﻥ ] 1. eksiklik. 2. kusur. 3. eksik …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • NOKSAN — (Nuksan) Eksik, kusurlu, nâkıs. * Eksiklik, azlık. Eksilme, azalma. * Yokluk …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • kafasının bir tahtası noksan olmak — alay akıl durumunda bozukluk olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • CEBR-İ NOKSÂN — Noksanı tamamlama, eksiği ikmâl etme …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HACB-İ NOKSAN — Bir vârisi mirastan kısmen mahrum etme …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • EFN — Noksan etmek. İçmek. * Sağmak. * Davarın sütü az olmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HARY — Noksan etmek, noksanlaştırmak, eksiltmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MÜNAKKAS — (Noksan. dan) Eksiltilmiş, azaltılmış, tenkis edilmi …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • NAKAİS — (Noksan. C.) Eksiklikler. Noksanlar …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”