- noksan bulmak
- beğenmemek, uygun bulmamak
Eniştem zaten bizim terbiye ve tahsilimizi birçok bakımdan noksan bulurdu.
- A. Ş. Hisar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Eniştem zaten bizim terbiye ve tahsilimizi birçok bakımdan noksan bulurdu.
- A. Ş. HisarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
noksan — sf., Ar. nuḳṣān 1) Eksik 2) is. Eksiklik, kusur O, noksanını bilgi ve akıl ile gidermesini bilir. R. H. Karay Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller noksan bulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafa — is., Ar. ḳafā 1) İnsan başı, ser 2) Hayvanlarda genellikle ağız, göz, burun, kulak vb. organların bulunduğu vücudun en ön bölümü 3) Çocuk oyunlarında kullanılan zıpzıp taşının veya cevizin büyük boyu 4) Mekanik bir bütünün parçası Distribütör… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kusur — is., Ar. ḳuṣūr 1) Eksiklik, noksan, nakısa Biz bu meslek kusurundan oldum olası kendimizi kurtaramamışız ve hâlâ kurtaramamaktayız. B. Felek 2) Özür 3) Bilerek veya bilmeyerek bir işi gereği gibi yapmama 4) Elverişsiz durum Birleşik Sözler ağır… … Çağatay Osmanlı Sözlük