oburca

oburca
zf.
1) Doymak bilmez bir biçimde, oburcasına
2) Gereğinden çok, oburcasına

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • kaplan böcekler — is., ç., hay. b. Çok zararlı böcekleri oburca avlayarak bitki, hayvan ve insan sağlığına yardımcı olan, güzel renkli, kın kanatlı böcekler familyası …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • oburcasına — zf. Oburca Yaşamaya, hayattan kâm almaya oburcasına koşarım. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tıkınmak — nsz, tkz. 1) Eline geçen yiyeceği oburca yemek Vebali boynuna, bunların karınlarına sığdırdıklarını bir insan tıkınamaz. H. R. Gürpınar 2) Yemek yemek Birleşik Sözler ıkına tıkına …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gövdeye atmak (veya indirmek) — tkz. oburca yemek Bir tepsi baklavayı gövdeye indirdikten sonra... T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • işkembesini şişirmek — tkz. oburca yemek yemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”