- okşayıcı
- sf.
Hoşa giden, gönül alan (söz, davranış vb.)
... okşayıcı sözlerle çocuk gönüllerimizi kanatlandırıyordu.
- Y. Z. OrtaçBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
... okşayıcı sözlerle çocuk gönüllerimizi kanatlandırıyordu.
- Y. Z. OrtaçÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
gönül okşayıcı — sf. Hoşa giden … Çağatay Osmanlı Sözlük
çapkın — sf. 1) Geçici aşklar ve ilişikler peşinde koşan (kimse), hovarda Sen onun karşısına çapkın bir adam gibi çıktın. P. Safa 2) Cinsellik hatırlatan Bunlar, herhangi bir caz havasına uyar gibi omuz, gerdan kırar, kalça sallar ve mantolarını çapkın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gönül — is., nlü 1) Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatır vb. kalpte oluşan duyguların kaynağı Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi. O. S. Orhon 2) mec. İstek, arzu Okumaya gönlün var mı? Birleşik Sözler gönül avcısı gönül … Çağatay Osmanlı Sözlük
güler yüz — is. İçten ve yapmacıksız, yumuşak, okşayıcı davranış Her misafire gösterdiği bir güler yüzle içeriye girdi. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
güzel — sf. 1) Göze ve kulağa hoş gelen, hayranlık uyandıran, çirkin karşıtı Yalının en güzel odası bizimdi. Güzel kız. Güzel çiçek. 2) İyi, hoş Güzel şey canım, milletvekili olmak! Ç. Altan 3) Beklenene uygun düşen ve başarı düşüncesi uyandıran Güzel… … Çağatay Osmanlı Sözlük
güzellik — is., ği 1) Estetik bir zevk, coşku, hoşlanma duygusu uyandıran nitelik, hüsün Güzellik de uçar gider, zenginlik de erir biter. H. Taner 2) Okşayıcı söz veya davranış, iyilik, yumuşaklık Onu sertlik değil, güzellik yola getirir. 3) Ahlak ve fikrî… … Çağatay Osmanlı Sözlük
güzellikle — zf. Okşayıcı söz veya davranışla, iyilikle Bu çocuk güzellikle yola gelecek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki gözüm — ünl. Okşayıcı bir seslenme sözü … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanatlandırmak — i Çok sevinmesine sebep olmak Okşayıcı gözlerle çocuk gönüllerimizi kanatlandırıyordu. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
kompliman — is., Fr. compliment 1) Gönül okşayıcı, hoşa giden söz 2) Koltuklama … Çağatay Osmanlı Sözlük