- onarılmak
- nsz
Onarma işine konu olmak, onarma işi yapılmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
onarım görmek — onarılmak Ondan sonra da birkaç kez onarım görmüştür. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
tamir görmek — onarılmak, düzeltilmek, yenilenmek Köşk tamir görmekte olduğundan Gazi, bu küçük dairede oturuyordu. R. E. Ünaydın … Çağatay Osmanlı Sözlük
tamire vermek — onarılmak için bir şeyi onaracak kimse veya yere vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
havuz — is., Ar. ḥavż 1) Su biriktirme, yüzme, çevreyi güzelleştirme vb. amaçlarla altı ve yanları mermer, beton vb. şeylerden yapılarak içine su doldurulan, genellikle üstü açık yer Asıl binanın iki yanındaki kuru havuzlara ve havuzların hemen yanı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
havuzlanmak — nsz Gemi, onarılmak için havuza çekilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalafatlanmak — nsz 1) Kalafatlanma işi yapılmak 2) mec. Onarılmak, çekidüzen verilmek Kalafatlandı bıyıklar, iki batman bir denk. M. A. Ersoy … Çağatay Osmanlı Sözlük
onarılma — is. Onarılmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
yamalanmak — nsz Yama ile onarılmak, yama vurulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ta'mîr — (A.) [ ﺮﻴﻤﻌﺕ ] onarım. ♦ ta mîr edilmek onarılmak. ♦ ta mîr etmek onarmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
termîm — (A.) [ ﻢﻴﻡﺮﺕ ] onarma, onarım. ♦ termîm edilmek onarılmak. ♦ termîm etmek onarmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü