önlük — is., ğü 1) Yemek yaparken giysinin önü kirlenmesin diye giyilen, boyundan askılı ve bele bağlanan örtü Önünde önlük bağlı, kırk yaşlarında kadar bir kadın geldi. M. Ş. Esendal 2) İlköğretimin ilk beş yılında öğrencilerin giydiği bir örnek giysi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
önlük — is. İş görəndə paltar çirklənməsin deyə üstdən taxılan geyim; döşlük. Ballı . . göz yaşlarını önlüyünün ətəyi ilə qurudurdu. A. Ş.. // Balaca uşaqlar üçün müşəmbə və ya parçadan tikilən döşlük … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
onluk bozma — is., mat. Onluğu, on tane birliğe çevirme … Çağatay Osmanlı Sözlük
göğüslük — önlük, okul önlüğü … Beypazari ağzindan sözcükler
göğüslük — is., ğü 1) Genellikle ilköğretim öğrencilerinin giydiği tek biçimde üstlük, önlük 2) Elbisenin kirlenmemesi için göğse takılan önlük veya giyilen bir tür gömlek … Çağatay Osmanlı Sözlük
önlüklü — sif. Önlük geymiş, önlük taxmış; döşlüklü. Önlüklü uşaq. – Biləklər çirməkli, döşlər önlüklü; Hamısı torbalı, hamısı yüklü. S. V … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
bozma — is. 1) Bozmak işi 2) sf. Biçimi ve kullanılışı değiştirilmiş Büyükçe bir ahırdan bozma sinema salonu hâlâ gübre kokuyordu. E. Bener Birleşik Sözler gemi bozma onluk bozma … Çağatay Osmanlı Sözlük
çözümleme — is. 1) Çözümlemek işi 2) dbl. Bir cümledeki kelimelerin hangi kelime türünden olduklarını veya özne, tümleç, yüklem görevlerinden hangisinde bulunduklarını belirtme, tahlil 3) dbl. Kelimenin kökünü bulup eklerini gösterme 4) ed. Bir metni belirli … Çağatay Osmanlı Sözlük
çözümlenmek — nsz 1) Çözümleme işine konu olmak 2) mat. Onluk sayma düzeninde, sayılar basamak değerlerine ayrılarak yazılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
deste — is. 1) Cinsleri aynı veya birbirine yakın olan şeylerin bir arada bağlanmışı, demet, bağlam Destenin en itibarlı kâğıtları, bilindiği gibi beyler yani aslar oluyor. H. Taner 2) Kılıç, bıçak vb.nin elle tutulacak yeri, kabza 3) mat. Aynı cinsten… … Çağatay Osmanlı Sözlük