- ot
- is., bit. b.
1) Toprak üstündeki bölümleri odunlaşmayıp yumuşak kalan, ilkbaharda bitip bir iki mevsim sonra kuruyan küçük bitkiler
Etrafımızda uzun otlar, yalçın kayalar vardı.
- A. Gündüz2) sf. Bu bitkilerle yapılmış veya bu bitkilerle doldurulmuşOt minder.
3) esk. Zehir4) esk. İlaç5) argo EsrarBirleşik Sözler- otobur- acı ot- karacaot- sütlü ot- adamotu- ağı otu- ağızotu- avcı otu- ban otu- bit otu- bon otu- boy otu- deli otu- dereotu- diş otu- eşek otu- fare otu- kan otu- kedi otu- kene otu- kıl otu- kum otu- kuş otu- oğul otu- Oltu otu- ökse otu- pire otu- semizotu- sıçanotu- sökü otu- süt otu- şifa otu- turp otu- uyuz otu- yakı otu- yara otuAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller- ot gibi
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.