hanım hanımcık — sf., ğı 1) Oturaklı davranışları olan (kadın veya kız) 2) zf. Oturaklı bir biçimde Kaynanam rahat vermiyor ki evimde hanım hanımcık oturayım. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
oturaklılık — is., ğı Oturaklı olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağır durmak — ciddi, ağırbaşlı, oturaklı, soğukkanlı hareket etmek Devlet adamlarının ileri gelenleri böyle sözlere karışmaz, ağır dururlar. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
HADIYD — (Hazîz) Oturaklı, mütemekkin, yer. * Dağ eteği. Zir. Alçak yer. * Koz: Ayın veya başka bir seyyarenin mahreki üzerinde dünyaya en yakın bir mesafede bulunan nokta. Dünya ile diğer seyyarelerin güneşin merkezinden en uzak oldukları bir nokta … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KADIRGA — Buharlı gemilerin icadından evvel kullanılan harp gemilerinden biri. Kürek ve yelkenle kullanılırdı. Kadırgalar 25 oturaklı idi ve her küreği dörder adam tarafından çekilirdi. (O.T.D.S … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KARAR — Değişmez hâle gelmek. * Sabit ve sakin olmak. * Ne az ne çok olan tam ölçü. Ölçülülük. * Gitmeyip kalmak. * Oturaklı yer. Sâkin olacak yer. * Anlaşılan ve sabit hâle gelen son karar sözü. * Mahkemece verilen son söz ve neticeye bağlama. *… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük