savsaklamak — oyalamak … Beypazari ağzindan sözcükler
estek köstek etmek — oyalamak, yersiz bahaneler bulmak, işten kaçınmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
aldatmak — i 1) Beklenmedik bir davranışla yanıltmak Genç kızı aldatmak için dil dökmeye başlamıştır. P. Safa 2) Karşısındakinin dikkatsizliğinden, ilgisizliğinden yararlanarak onun üzerinden kazanç sağlamak Üç defadır bu yezit beni aldatıyor. B. Felek 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
avutmak — i 1) Bir kimsenin acısını veya sıkıntısını yatıştırmak, teselli etmek İnsanı sıkıntılı zamanlarda kitap kadar avutan bir şey yoktur. 2) Oyalamak Çocuk annem diye tutturdu, güç avuttuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
bekletmek — i 1) Bekleme işini birine yaptırmak Tam yirmi dakika beklettin beni. M. C. Kuntay 2) Oyalamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
eğlemek — i 1) Durdurmak Deveniz gidiyordu eğleyemedim / Kıratın boşanmış bağlayamadım. Halk türküsü 2) Oyalamak Beni işler eğledi de vaktinde yetişemedim. 3) Avutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
eğlendiri — is. Gazino, bar vb. yerlerde müşterileri oyalamak, eğlendirmek amacıyla yapılan ilgi çekici gösteri, atraksiyon … Çağatay Osmanlı Sözlük
emzik — is., ği 1) Süt çocuklarını oyalamak için ağızlarına verilen kauçuk meme Parkta daldılar dedikoduya / Dün kaldıkları yerden devam ettiler / Yavrular da birbirlerine / Emziklerini ikram ettiler. A. N. Asya 2) Beslemek için süt çocuklarına meme… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurt masalı — is. Birini oyalamak, kendini suçsuz göstermek için ileri sürülen gereksiz, inandırıcı olmayan sözler Bana gene bir sürü kurt masalı okudu … Çağatay Osmanlı Sözlük
oyalama — is. Oyalamak işi Bilirim bu oyalama usullerini. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük