eğleşmek — oyalanmak … Beypazari ağzindan sözcükler
vakit geçirmek — oyalanmak, uğraşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
zamanı geçirmek — oyalanmak Kaybolmuş şeyleri bulurum ama sen zamanı geçirmişsin, saatini bulamadım. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kendini avutmak — oyalanmak Para kazanamadığın için para kazananları hor görüp alaya alarak kendini avutuyor olmalısın. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
aldanmak — e 1) Görünüşe bakarak yanlış bir yargıya varmak, yanılmak Hâline, tavrına bakan sana aldanır. Ö. Seyfettin 2) Bir hileye, bir yalana kanmak 3) nsz Hayal kırıklığına uğramak Sen benim dediklerime kulak ver, aldanmazsın! M. Ş. Esendal 4) nsz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
avunmak — nsz 1) Bir şeyle uğraşarak acısını unutmak, sıkıntılardan uzaklaşmak, teselli bulmak, müteselli olmak Ne de olsa amcam; ya bir yabancıya varsa ne yapacaktık, diye avunuyordu. E. Bener 2) Oyalanmak, yetinmek Dünyadan bezmiş bir hâli var, hiçbir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
beklemek — nsz 1) Bir iş oluncaya, biri gelinceye değin bir yerde kalmak, durmak Arkadaki tramvaylar dizi olmuş, bekliyorlardı. H. Taner 2) i Süre tanımak, acele etmemek Demin orada oturdum, senin uyanma saatini bekledim. R. H. Karay 3) i Bir şeyi, bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
durmak — nsz, ur 1) Hareketsiz durumda olmak Motorlu su taşıtlarından biri de kanal rıhtımının tam bizim önümüze düşen bir noktasında demir atmış duruyordu. Y. K. Karaosmanoğlu 2) İşlemez olmak, çalışmamak Bileğimdeki saat durmuş. A. Gündüz 3) Bir yerde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
eğlenmek — nsz 1) Neşeli, hoşça vakit geçirmek Aklıma ne kadar kötü şeyler hücum ederse o kadar eğleniyorum. S. F. Abasıyanık 2) le Bir kimsenin herhangi bir kusuru veya zayıf noktası ile alay etmek Yalnız bunları sordu ve inan ki benimle eğlendi. M. Ş.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
eğleşme — is. Eğleşmek, oyalanmak işi, tevakkuf … Çağatay Osmanlı Sözlük