- atasözü
- is.
Uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş, öğüt verici nitelikte söz, darbımesel
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
bel — 1. is., Far. bel Toprağı aktarmaya veya işlemeye yarayan, uzun saplı, ayakla basılacak yeri tahta, ucu sivri kürek veya çatal biçiminde bir tarım aracı Birleşik Sözler çatal bel Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bel bellemek 2. is., anat. 1)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
el — 1. is., anat. 1) Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk. Z. O. Saba 2) Sahiplik, mülkiyet Elden çıkarmak. Elimdeki bütün parayı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalp — 1. is., bi, esk., Ar. ḳalb Bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kalp etmek 2. is., bi, anat., Ar. ḳalb 1) Göğüs boşluğunda, iki akciğer arasında, vücudun her yanından gelen kanı akciğerlere ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
al — 1. is., esk. Aldatma, düzen, tuzak, hile Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz 2. is. 1) Kanın rengi, kızıl, kırmızı 2) sf. Bu renkte olan Al bayrak. Al çuha. 3) Dorunun açığı, kızıla çalan at donu 4) sf … Çağatay Osmanlı Sözlük
alay — 1. is., Rum. Ses tonu, söz, davranış vb. yollarla biriyle, bir şeyle eğlenme, küçümseme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller alay etmek alay geçmek alay gibi gelmek alaya almak alaya bozmak alayında olmak 2. is. 1) Herhangi bir törende veya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
arık — 1. sf., esk. Zayıf, cılız, kuru, sıska Arık, zayıf bir buzağı kuyruğunu sallayarak gidiyordu. M. Ş. Esendal Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller arık ata kuyruğu da yüktür arık etten yağlı tirit olmaz arık öküze bıçak çalınmaz 2. is., hlk. 1) Ark… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bar — 1. is. Anadolu nun doğu ve kuzey bölgesinde, en çok Artvin ve Erzurum yörelerinde el ele tutuşularak oynanan, ağır ritimli bir halk oyunu Hançer barı. Bahçesi var, bağı var, ayvası var, narı var / Atamızdan yâdigâr bizde ata barı var Halk türküsü … Çağatay Osmanlı Sözlük
çay — 1. is., bit. b. 1) Çaygillerden, nemli iklimlerde yetişen bir ağaççık (Thea chinensis) 2) bit. b. Bu ağaççığın özel işlemlerle kurutulan yaprağı 3) Bu yaprağın demlenmesiyle elde edilen güzel kokulu ve sarımtırak kırmızı renkli içecek O esnada… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dal — 1. sf. Çıplak, yalın Dalkılıç. Daltaban. Birleşik Sözler dalfes dalkılıç daltaban daluyku dalyarak 2. is. 1) Ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri Cılız dallar, yeşili fe … Çağatay Osmanlı Sözlük
dem — 1. is., Far. dem 1) Hazırlanan çayın renk ve koku bakımından istenilen durumu 2) hlk. Pişirilen yemeklerin yenecek kıvamda olması 3) esk. Soluk, nefes 4) esk. Zaman, çağ Âdemden bu deme neslim getirdi / Bana türlü türlü meyve getirdi. Âşık Veysel … Çağatay Osmanlı Sözlük