- önceleri
- zf.
Önceki zamanda, başlangıçta
Önceleri kapıldığım münasebetsiz düşünce, kafamdan defolup gitmişti.
- R. H. Karay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Önceleri kapıldığım münasebetsiz düşünce, kafamdan defolup gitmişti.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
avarız — is., ç., esk., Ar. ˁavāriż 1) Kazalar, belalar 2) coğ. Engebe 3) tar. Osmanlılarda önceleri yalnız olağanüstü durumlarda, sonraları ise sürekli olarak halktan toplanan vergi … Çağatay Osmanlı Sözlük
baltacı — is. 1) Balta yapan veya satan kimse 2) Odun kırıcı 3) esk. Yangın söndürme kuruluşlarında balta kullanan er, baltalı 4) tar. Önceleri sefer sırasında çalılık ve ormanlık yerleri temizlemek, yol açmak, çadırları kurup kaldırmak, yükleri bindirip… … Çağatay Osmanlı Sözlük
evvel zaman — zf. Çok önceden, çok eskiden, önceleri Bir evvel zaman içinde / Kalbur saman içinde … Çağatay Osmanlı Sözlük
evvelce — zf. 1) Önce 2) Önceleri, eskiden Evvelce, yolda bir yere çarpmaktan, bir şey devirmekten korkar gibi sünepe sünepe yürürdü. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
evveliyat — is., ç., Ar. evveliyyāt Bir işin önceki evreleri, öncesi, önceleri İşin evveliyatını bilmeyen ırgatlar bu tariften bir şey anlayamamış, hayrette kalmışlardı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
evvelleri — zf. Önceleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
iptida — is., esk., Ar. ibtidāˀ 1) Başlangıç 2) Bir işe başlama 3) zf. (i ptida:) Önceleri, en önce, ilk önce İnanmayarak başladığımız sözlere iptida kendimiz inanırız ve o hisleri içimizde duyarız. H. C. Yalçın … Çağatay Osmanlı Sözlük
iptidaları — zf., esk. Önceleri Doğrusu ben iptidaları anneme hak verirdim. H. C. Yalçın … Çağatay Osmanlı Sözlük
tıp — is., bbı, Ar. ṭibb Hastalıkları iyileştirmek, hafifletmek veya önlemek amacıyla başvurulan teknik ve bilimsel çalışmaların tümü, hekimlik, tababet İlk önceleri tıp literatürüne dair bazı Fransızca kitaplar da getiriyordum. R. N. Güntekin Birleşik … Çağatay Osmanlı Sözlük
hiç değilse (veya olmazsa) — 1) önemli olmasa bile, başka bir şey olmasa bile Bu mahluk hiç değilse hep aynı noktada dönüp dolaştığının farkında değil. Y. K. Karaosmanoğlu 2) en az Hiç değilse şu avuç içi kadar havuza bir fıskiye koysalarmış ya... T. Buğra 3) bari İnsan hiç… … Çağatay Osmanlı Sözlük