- öte yandan
- zf.
Diğer taraftan, başka bir yönden, karşılık olarak
Öte yandan da bir siyasi grup, başka cinsten bir faaliyete geçmiş görünüyordu.
- R. N. Güntekin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Öte yandan da bir siyasi grup, başka cinsten bir faaliyete geçmiş görünüyordu.
- R. N. GüntekinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
öte — is. 1) Konuşanın temel olarak aldığı bir şeyden daha uzak olan yer veya şey, mavera Köşklerin biraz ötesinde köy kulübelerine benzer derme çatma evler görülürdü. R. E. Ünaydın 2) Bir şeyin arkadan gelen bölümü İşin ötesi kolay. 3) sf. Bulunulan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
leğen — is., Far. legen 1) Genellikle, içinde bir şey yıkamak için kullanılan metal veya plastikten yayvan kap Adam, önündeki leğene eğilmiş, bardak yıkıyordu. N. Cumalı 2) anat. Gövdenin arka veya alt ucunda bulunan, bir yandan omurganın bel bölümüyle,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
megakent — is., Yun. + Soğd. Büyükşehir Nüfus bir yandan, halk dalkavuğu politikalar öte yandan, şehri on beş milyon nüfuslu bir megakente dönüştürmüştür. A. Boysan … Çağatay Osmanlı Sözlük
mudarebe — is., tic., Ar. muḍārebe Bir yandan sermaye, öte yandan emek konularak kurulan şirket … Çağatay Osmanlı Sözlük
canavar düdüğü — is. 1) Taşıtlarda bulunan, tiz ses çıkaran alet 2) Acı acı ses çıkaran ve uzaklara kadar tehlike işareti vermek için kullanılan düdük Öte yandan canavar düdükleri de ilk çığlıklarını koparmaya başlamışlardı. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yürürlükten kaldırmak — uygulanmaz duruma getirmek Öte yandan, dünyadaki sorunların çokluğu da uykuyu yürürlükten kaldırmaya yetmez. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
canı burnundan çıkmak — çok kızgın olmak, öfkelenmek Öte yandan Osman da canı burnundan çıkarak karışma, hırsını alsın, anne! der. M. Seyda … Çağatay Osmanlı Sözlük