ötücü
Look at other dictionaries:
otucu — (Şəki) 1. çoxbilən, bilici 2. bic. – Cəfər çox otucu adamdı … Azərbaycan dilinin dialektoloji lüğəti
ötücü kuşlar — is., ç., hay. b. Kuşlar sınıfının geniş bir takımı … Çağatay Osmanlı Sözlük
makara çekmek — ötücü kuşlar sürekli ötmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
alakarga — is., hay. b. 1) Kargagillerden, iri gövdeli, ötücü, tüyleri alacalı bir kuş türü, kestane kargası (Garrulus glandarius) 2) hlk. Saksağan … Çağatay Osmanlı Sözlük
baştankara — is., hay. b. Ötücü kuşlar takımının baştankaragiller familyasından, Kuzey Afrika, Avrupa ve Asya da yaşayan, böcek yiyerek tarıma yararlı olan, oldukça kısa, güçlü ve sivri gagalı, çeşitli renklerde olabilen bir kuş türü (Parus maior) … Çağatay Osmanlı Sözlük
baştankaragiller — is., ç., hay. b. Omurgalı hayvanların ötücü kuşlar takımından yüz kadar kuş türünü içine alan geniş bir familya … Çağatay Osmanlı Sözlük
bataklık ardıcı — is., hay. b. Bataklık ve sık bitki örtülü yerlerde yaşayan küçük ve ötücü kuş (Acrocephahus palustris) … Çağatay Osmanlı Sözlük
bülbül — is., hay. b., Far. bulbul 1) Karatavukgillerden, sesinin güzelliği ile tanınmış olan ötücü kuş (Luscinia megarhynchos) 2) mec. Sesi çok güzel olan kimse Hanende Nedim Bey ki gençliğinde Boğaziçi nin bülbülü, en sevgili kuluyken artık onun da… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çalı kuşu — is., hay. b. Serçegillerden, başı koyu kırmızı, gövdesine doğru rengi açılan, çalılık yerleri seven ötücü bir kuş (Troglodytes) Bir gün, bu çocuk, insan değil, çalı kuşu, diye bağırmıştı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekirge ötleğeni — is. Orta Asya ve Avrupa içlerinde yaşayan ötücü bir kuş … Çağatay Osmanlı Sözlük