öyle

öyle
sf.
1) Onun gibi olan, ona benzer

Ben öyle bir şey demedim.

- R. H. Karay
2) zf. O yolda, o biçimde, o tarzda

... öyle tembel tembel salınışları, birdenbire öyle bir duruşları, arkalarına bir bakışları var ki insanı çileden çıkarıyor.

- Y. K. Karaosmanoğlu
3) zf. O denli, o kadar, o derece

Bugünlerde biraz üzüntü içindeysen de kasavetlenmeyesin öyle.

- O. C. Kaygılı
4) ünl. İçinde "ne, nasıl" vb. sorular bulunan cümlelerin sonuna geldiğinde o cümlede anlatılan şeyin hoş karşılanmadığını veya ona şaşıldığını anlatan bir söz

O ne biçim iş öyle! O nasıl hayvan öyle!

Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • Oyle — Gemeinde Marklohe Koordinaten: 52°  …   Deutsch Wikipedia

  • öyle (yağma) yok! — öyle bir şey olmaz, öyle bir şey yapılmamalı anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • öyle veya böyle — ne olursa olsun, her hâlde, bu durumda Öyle veya böyle, bir amatör, bir heveskâr işte. T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • öyle gelmek — (birine) sanmak, zannetmek Bana öyle gelirdi ki çocuklar yalnız kışın büyürler. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • öyle ya — kuşkusuz, tabii, elbette …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Oyle — oil …   Medieval glossary

  • öyle — öğle vakti I, 113bkz: özle …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • öyle öyle — zf. Böylece, yavaş yavaş …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • öyle olsun — peki, pekâlâ …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kazın ayağı öyle değil — bir sorun, bir durum sanıldığı gibi değildir anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”