- pabuç
- is., -cu, Far. pāpūş
1) Ayakkabı
Ökçesi basık pabucunun içinde kara ve çatlak topuklu ayakları ellerinden ziyade ortadadır.
- Y. K. Karaosmanoğlu2) Masa, sandalye vb. mobilyaların ayaklarına takılan metal veya plastik eklenti3) fiz. İletken telleri elektrik birimlerine bağlayan veya cıvatalı bağlantıyı sağlayan parça4) mim. Bina kolonlarının temeldeki basma yüzeyinin geniş ve daha güçlü olarak yoğunlaştırılmış bölümüBirleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller- <
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
pabuç bırakmamak — (birine) yapacağından vazgeçmemek, hiçbir şeye aldırmamak, korkmamak Olur olmaz adama pabuç bırakmaz. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
pabuç pahalı — 1) birinin uğraşmaya kalktığı kimsenin, kendinden güçlü çıkması durumunda söylenen bir söz Baktı pabuç pahalı, işi şakaya vurdu. 2) herhangi bir durum veya girişilen işin sonunda zararlı çıkma ihtimali bulunduğunu belirten bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
pabuç eskitmek (veya paralamak) — bir iş için bir yere çok gidip gelmek, işi takip etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
pabuç kadar dili olmak — kabaca ve terbiyesizce karşılık vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
pabuç dilli — dili her kişiye karışan kişi … Beypazari ağzindan sözcükler
kuru gürültüye pabuç bırakmamak — bir durum karşısında telaşsız, korkusuz, dilediğince davranmak Köse Mümeyyiz öyle denemeden kuru gürültüye pabuç bırakır takımından değildi. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
sağlam pabuç (veya ayakkabı) değil — bir kimsenin güvenilmez olduğunu belirten bir söz Nasıl aldattı beni meğer sağlam ayakkabı değilmiş. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
patırtıya pabuç bırakmamak — önemli bir tehlike yaratmayacağını bildiği kışkırtmalara, yıldırmalara aldırmayıp bildiğini yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gürültüye (veya patırtıya) pabuç bırakmamak — tkz. korkutmalara aldırış etmeyip dilediği gibi davranmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dili pabuç kadar — saygısızca ve gönül kırıcı bir biçimde konuşan … Çağatay Osmanlı Sözlük