- pamuk ipliği
- is.
Pamuktan yapılan mat ve parlak dikiş, nakış ipliğiAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
pamuk — is., ğu, bit. b., Far. panbuḳ 1) Ebegümecigillerden, koza biçimindeki meyvesi üç, dört, beş dilimli olan, sıcak bölgelerde yetişen tarım bitkisi (Gossypium) 2) Bu bitkinin tohumlarının çevresinde oluşmuş ince, yumuşak tellerin adı 3) Bu tellerin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaynana pamuk ipliği olup raftan düşse gelinin başını yarar — kaynana ne kadar yumuşak huylu, ne kadar iyi davranışlı olursa olsun, her hâli gelini rahatsız eder anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
nakış ipliği — is. Çeşitli motifleri kumaş üzerine işlemek için pamuk, ipek, yün veya başka maddelerden hazırlanan sırma, sim vb. özel iplik … Çağatay Osmanlı Sözlük
iplik — is., ği 1) Pamuk, keten, yün, ipek, naylon vb. dokuma maddelerinin uzun, ince liflerinden her biri 2) Bu liflerin birlikte bükülmüş ve çekilmiş durumu İpek ipliği. Pamuk ipliği. 3) Fasulye, bakla vb. sebzelerin veya bazı meyvelerin lifi Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fildekoz — is., Fr. fil d Ecosse İskoçya ipliği denilen ince ve sağlam pamuk ipliği Ayağında beyaz, yeni ütülü bir pantolon, üstünde bir fildekoz var. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
pamuklu — sf. 1) Pamuk ipliği veya başka iplikler karıştırılarak dokunmuş (kumaş) Üstünde pamuklu Şam hırkası, daha üstünde yorganlar ve battaniyeler vardı. A. Ş. Hisar 2) is. Yüzüyle astarı arasına pamuk yayılarak dikilen hırka … Çağatay Osmanlı Sözlük
tire — 1. is., Fr. tiret 1) Kısa çizgi 2) Uzun çizgi 2. is. 1) Dikişte kullanılan pamuk ipliği Parmak uçlarında ince ince delik çorapları renkli tire ile iliştiriyordu. M. Yesari 2) sf. Pamuk ipliğinden yapılmış … Çağatay Osmanlı Sözlük
helalî — is., Ar. ḥalālī 1) Ham ipekten dokunmuş bürümceğe pamuk ipliği katılarak elde edilen kumaş 2) sf., esk. Bu kumaştan yapılmış Başta abani sarık, tende helalî gömlek. M. A. Ersoy … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaynana — is. Kocaya veya kadına göre birbirlerinin annesi, kayınvalide, hanımanne Kaynanasına, her zamanki gibi akşam yemeğine gidiyordu. H. E. Adıvar Birleşik Sözler kaynana ağzı kaynanadili kaynana zırıltısı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kaynana… … Çağatay Osmanlı Sözlük
merserize — is., Fr. mercerisé 1) Kimyasal bir yöntemle parlaklık verilmiş pamuk ipliği 2) sf. Bu iplikle yapılmış olan Merserize fanila … Çağatay Osmanlı Sözlük