- parçalama
- is.
Parçalamak işi, parçalara ayırma
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
parçalama — «Parçalamaq»dan f. is … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
bölme — is. 1) Bölmek işi, ayırma, parçalama, taksim 2) Salon, oda, sofa vb. büyük bir yerden ayrılmış daha küçük yer Gözlerimi tabağıma eğmiş bir vaziyetteyim ama telefon bölmesini âdeta bakmadan görüyorum. R. H. Karay 3) Büyük bir yeri, alanı küçük oda … Çağatay Osmanlı Sözlük
bölücü — sf. 1) Bölme işini yapan, bölen 2) mec. Bir topluluğu, birliği parçalama, bölme amacında olan, fesatçı, münafık Cumhuriyet devrinde benzeri görülmemiş bölücü ve yıkıcı kanlı bir iç savaşın gerçekleşme noktasına yaklaştığı sırada... Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
ezme — is. 1) Ezmek işi 2) Sebze veya yemiş ezilerek yapılan yiyecek Sıkınca içinden vıcık vıcık balık ezmeleri, kaz ciğerleri çıkan tüpler... Y. Z. Ortaç 3) Bitkilerin etli ve yumuşak kısımlarını macun kıvamına getirmek üzere parçalama, katı ve telsel… … Çağatay Osmanlı Sözlük
parçalanmak — nsz 1) Parçalama işine konu olmak, parçalara ayrılmak, paralanmak Rayların üstüne düşüp parçalanacaksın dedi, hem bak, herkes bizimle eğleniyor. R. N. Güntekin 2) mec. Başkasını mutlu etmek için elden gelen her şeyi yapmak, didinmek Evine gittik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
parçalatmak — i Parçalama işini yaptırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
parçalattırmak — i Parçalama işini yaptırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
parçalayış — is. Parçalama işi veya biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
takti — is., esk., Ar. taḳṭīˁ 1) Kesme, parçalama 2) ed. Aruz ölçüsünde bir dizeyi ölçünün parçalarına göre ayırma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller takti etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yarma taarruzu — is., ask. İki yanı kapalı, yanları kuşatma veya çevirmeye elverişsiz olan düşman birliğinin savunma düzenini, gedikler açarak parçalama amacı güden saldırı, yarma saldırısı … Çağatay Osmanlı Sözlük