- paylaşmak
- -i
1) Aralarında bölüşmek, pay etmek, üleşmek
Biz de bu yayınları onlarla paylaşmayı kabul ettik.
- H. Taner2) mec. KatılmakDüşüncelerinizi paylaşıyorum.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Biz de bu yayınları onlarla paylaşmayı kabul ettik.
- H. TanerDüşüncelerinizi paylaşıyorum.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kozunu paylaşmak (veya pay etmek) — (biriyle) aralarındaki anlaşmazlığı zora başvurarak çözümlemek, sona erdirmek Mümeyyiz Efendi varsın bekçi ile kozunu pay etsin... R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
üleşmek — paylaşmak … Beypazari ağzindan sözcükler
üleşmek — paylaşmak, üleşmek I, 189 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
parsellemek — i 1) Parsellere ayırmak 2) Çeşitli kişiler belirli bir toprağı aralarında paylaşmak 3) mec. Çeşitli kuruluş veya iş yerlerinde mevki ve makamlara sahip çıkmak, paylaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Metamorfoz — Studio album by Tarkan Released December 25, 2007 (Turkey) … Wikipedia
bilgisayar ağı — is., bl. Kaynaklarını paylaşmak üzere birbirine bağlanmış iki veya daha fazla bilgisayarın oluşturduğu yapı … Çağatay Osmanlı Sözlük
bölüşmek — i, le İki veya daha çok kimse aralarında herhangi bir şeyi paylaşmak, üleşmek, payını almak, taksim etmek Paraları elleri titreyerek, gözleri parlayarak nefeslerini burundan alarak bölüştüler. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
hesaplaşmak — nsz, le 1) Birbirindeki alacakla vereceğin hesabını yapmak 2) mec. Karşılıklı olarak kozlarını paylaşmak Benimle mahkeme huzurunda hesaplaşacağını söyleyerek derhâl dışarı çıktı. R. N. Güntekin 3) mec. Bir şeyin olumlu veya olumsuz yönlerini… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kırışmak — nsz 1) Bir yüzeyin düzgünlüğü bozulmak, kırışık oluşmak Boynu uzamış, kararmış, yaşlı adamların boynu gibi kırışmıştı. Y. Kemal 2) nsz, le Birbirini kırmak, yok etmek, öldürmek 3) Karşılıklı kırmak Çocuklar yumurta kırışıyorlar. 4) Pazarlık etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
komün — is., Fr. commun Beraber çalışıp geliri paylaşmak üzere bir araya gelen topluluk Birleşik Sözler komün hayatı … Çağatay Osmanlı Sözlük