- paytak
- sf., -ğı, Ar. baydaḳ
1) Çarpık, eğri bacaklı2) is. Satranç oyununda piyade taşıBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
paytak adım — is. İki yana sallanarak yürüme Çocuk, hızlı, paytak adımlarla parkın kapısına doğruldu. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
badıl badıl — paytak paytak … Beypazari ağzindan sözcükler
döbül böbül — paytak paytak(yeni yürümeye başlayan çocuklar için söylenir) … Beypazari ağzindan sözcükler
mayguk — paytak klmse; top tırnaklı hayvan lardan tüyleri kısa olan III, 175 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
paytakça — sf. 1) Biraz paytak, paytak gibi, paytağa benzer Yaşlıca bir erkekle biraz paytakça bir kadın ağır ağır yürüyorlar. A. Gündüz 2) zf. Paytak bir biçimde … Çağatay Osmanlı Sözlük
ördek — is., ği, hay. b. 1) Perde ayaklılardan, evcil ve yabani türleri bulunan su kuşu (Anas) Üç ördek onları görünce paytak paytak kaçıştılar. H. Taner 2) Yataktan kalkamayacak durumdaki erkek hastaların içine idrarlarını yaptıkları kap, lazımlık,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
adım — is. 1) Yürümek için yapılan ayak atışlarının her biri 2) Bir ayak atışıyla alınan ve uzunluğu yaklaşık 75 cm olan mesafe 3) Girişim, hamle 4) mat. Bir gösterge ucunun eş olarak ayrılmış yaylardan biri boyunca aldığı yol 5) sp. Bir yarışın belirli … Çağatay Osmanlı Sözlük
doğrulmak — nsz 1) Eğik veya eğri bir şey, düz bir duruma gelmek 2) Oturan veya yatan bir kimse toparlanmak, dik bir duruma gelmek Uzandığım yerden hafifçe doğrularak onları çizmeye başlıyorum. R. N. Güntekin 3) e Yönelmek Çocuk hızlı, paytak adımlarla… … Çağatay Osmanlı Sözlük
paytaklık — is., ğı Paytak olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
piyâde — (F.) [ ﻩدﺎﻴﭘ ] 1. yaya, yürüyen. 2. askerlikte piyade sınıfy. 3. satranç taşlarından paytak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü