- perdelik
- sf., -ği
1) Perde yapmaya elverişli (kumaş)2) Perdeden oluşan
Birisi dedi ki bu iki perdelik bir oyun imiş, bitince ötekini oynayacaklarmış!
- M. Ş. Esendal
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Birisi dedi ki bu iki perdelik bir oyun imiş, bitince ötekini oynayacaklarmış!
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
çarpma — is. 1) Çarpmak işi Ayşe nin yüreği daha hızlı çarpmaya başladı. Ö. Seyfettin 2) Kuyu çengeli biçiminde beş kollu büyük olta iğnesi 3) mat. Dört işlemden biri, çarpmak işlemi, darp 4) müz. Alaturka müzikte temel notaların arasına sıkıştırılmış ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
oynamak — nsz 1) Vakit geçirme, eğlenme, oyalanma vb. amaçlarla bir şeyle uğraşmak Çimenler üzerinde çocuklar oynuyor, kuzular otluyor. H. R. Gürpınar 2) Herhangi bir tutku, ilgi vb. sebeple bir şeye kendini vermek Babalar çocuklarının yanında rakı içer,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
öteki — sf. 1) Bilinenden, sözü edilenden ayrı, öbür, diğer Bu iki perdelik bir oyun imiş, bitince ötekini oynayacaklarmış! M. Ş. Esendal 2) Sözü edilen veya benzer iki nesneden önem ve konum bakımından uzakta olan Birleşik Sözler öteki beriki öteki… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ZERA — Gölgelik, perdelik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük