- pişirme
- is.
Pişirmek işi
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
TABH — Pişirme. Pişirilme. * İlâç kaynatma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
aşçılık — is., ğı 1) Aşçı olma durumu 2) Aşçının görevi 3) Yemek pişirme zanaatı veya bilgisi … Çağatay Osmanlı Sözlük
barbekü — is., Fr. barbecue 1) Izgara et pişirmekte kullanılan, genellikle balkonlarda duvar içerisine gömülmüş ocak 2) Açık alanda mangal kullanılarak et ve deniz ürünlerini pişirme … Çağatay Osmanlı Sözlük
boğaz derdi — is. 1) Geçim için uğraşma 2) Yemek pişirme, hazırlama sıkıntıları … Çağatay Osmanlı Sözlük
flambe — is., Fr. flambé Aleve tutarak pişirme yöntemi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kara fırın — is. İçinde odun yakılmak suretiyle ekmek pişirilen, yüksek ateşe dayanıklı tuğlalardan yapılmış ve pişirme süresi modern fırınlardan daha uzun olan fırın, taş fırın … Çağatay Osmanlı Sözlük
klinker — is., İng. clinker Çimento yapımında fırından ezilmeden çıkan pişirme ürünü … Çağatay Osmanlı Sözlük
ocak — is., ğı 1) Ateş yakmaya yarayan, pişirme, ısıtma, ısınma vb. amaçlarla kullanılan yer Üç balıkçı güneş batarken kumların üzerine iki taştan bir ocak yaptılar ve ateş yaktılar. Halikarnas Balıkçısı 2) Şömine Ocağın önünde oturup acayip bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
pişirici — is. 1) Pişirmeyi sağlayan şey 2) Fırınlarda ekmek veya herhangi bir şey pişirme işini yapan kimse Aydınlık yüzlü bir kadın, bir mısır pişiricisine sokuldu, taze mısırlardan birisini işaret etti. M. Buyrukçu … Çağatay Osmanlı Sözlük
pişirilmek — nsz Pişirme işine konu olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük