- rahatlamak
- nsz
1) Üzüntü, sıkıntı, tedirginlik veren bir durum ortadan kalkmak veya azalmak, rahata kavuşmak
Hasta ilacını içtikten sonra rahatladı.
2) Sakinleşmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Hasta ilacını içtikten sonra rahatladı.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yüreği rahatlamak — üzüntü ve kaygısı azalmak, kalmamak ... lüzumsuz bir şey satın aldığı zaman garip bir üzüntü duyar, karısı ziyanı yok, üzülme, ne yapalım, olmuş bir şey diye teselli etmedikçe bir türlü yüreği rahatlamazdı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
rahata ermek — rahatlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
rahata kavuşmak — rahatlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEŞEFFİ — Rahatlamak. Şifâ bulmak. * Öc almak. Öc veya intikam almakla yüreği soğumak.(Tenkidin sâiki ya nefretin teşeffisidir veya şefkatin tatminidir. Dostun veya düşmanın ayıbını görmek gibi...R.N … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
arınmak — nsz 1) Temizlenmek 2) Katışıksız, arı (I) duruma gelmek 3) mec. Rahatlamak Derdini size aktarıp arınmış, sizi zehirleyip bırakmıştır. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
dertleşmek — nsz, le Rahatlamak ve çözüm bulmak amacıyla dertlerini karşılıklı anlatmak Bunlar yılbaşında işlerinin başlarını aştığını görüp dertleşirler. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ferahlanmak — nsz Rahatlamak, üzüntü veya sıkıntısı kalmamak, açılmak, genişlemek Genç bir meltemle ferahlanan güneşli rıhtım kenarlarını aştık. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
hafiflemek — nsz 1) Herhangi bir sebeple eski ağırlığı azalmak 2) mec. Etkisi, gücü azalmak Hastalık hafifledi. 3) mec. Bir sıkıntıdan kurtulmak, rahatlamak İkinci görevi bırakınca hafifledi … Çağatay Osmanlı Sözlük
rahatlama — is. Rahatlamak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
yürek — is., ği, anat. 1) Kalp 2) Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül Fazıla Hanım ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu. S. F. Abasıyanık 3) Kupa (I) 4) mec. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret Bu iş yürek ister. 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük