Bu anda elimizde, bir rehinemiz var, onun için karşı karşıya olan vaziyetimiz sizinkinden çok sağlamdır.
- H. R. GürpınarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
REHINE, ZALMA — (1757–1843), merchant and Baltimore communal leader. Rehine was born in Prussia. After his arrival in America, he settled in Richmond, Virginia, and became a storekeeper. In 1793 he helped found the Richmond Light Infantry and served in it until… … Encyclopedia of Judaism
rehine koymak (veya vermek) — Tutuya koymak Beş lira için ananın saatini rehine koyduğunu unuttun mu? H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
REHAİN — (Rehine. C.) Rehineler. Garanti olarak elde tutulanlar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Isaac Leeser — (December 12, 1806, Neuenkirchen, in the province of Westphalia, Prussia February 1, 1868, Philadelphia, Pennsylvania) was an American rabbi, author, translator, editor, and publisher; pioneer of the Jewish pulpit in the United States, and… … Wikipedia
terhin — is., tic., esk., Ar. terhīn Rehin olarak bırakma, rehine koyma, tutuya koyma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller terhin etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tutak — is., ğı 1) Bir şeyin tutulacak yeri Saban tutağı. Bıçak tutağı. Kılıç tutağı. Tüfek tutağı. 2) Tutacak 3) Kabza 4) Maşa, kerpeten vb. araçların tutmaya yarayan kanatlarından her biri 5) Bir anlaşma, sözleşme veya isteğin yerine getirilmesini… … Çağatay Osmanlı Sözlük
terhin etmek — rehin olarak bırakmak, rehine koymak, tutuya koymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ev tutmak — ev kiralamak Annemden kalma bir evim vardı. Onu rehine koyarak bir ev tuttuk. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜRAHENE — (Rehn. den) Bahse girişme. * Rehine koyma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
RAHİN — Rehin veren, malını rehine koyan. *Sâbit, dâim, devamlı. * Devenin ve adamın zayıfı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
