- rencide
- sf., Far. rencīde
İncinmiş, kalbi kırılmışAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
rencîde — (F.) [ ﻩﺪید ﺞﻥر ] incinmiş. ♦ rencîde etmek incitmek. ♦ rencîde olmak incinmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
rencide etmek — incitmek, kalbini kırmak Seni rencide ettiysem özür dilerim, ben sadece bizim hassasiyetimizi anlamanı istedim. A. Ümit … Çağatay Osmanlı Sözlük
rencide olmak — incinmek, kalbi kırılmak Bir dostluk havası içinde bile olsa ferdin şahsi hürriyeti ve şahsi vakarı bundan rencide oluyor. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
RENCİDE — f. İncinmiş, kırılmı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
rencidelik — is., ği Rencide olma durumu Rencideliklerini onulmaz yaralar gibi saklardı. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
soğuk — sf., ğu 1) Isısı düşük olan, sıcak karşıtı Bu el soğuktu ve titriyordu. P. Safa 2) Üşütecek derecede ısısı olan Güneşli, soğuk bir gündü. S. F. Abasıyanık 3) is. Isının üşütecek kadar az veya düşük olması durumu Karın soğuğu başka bir tür… … Çağatay Osmanlı Sözlük
acığlanmak — gücenmek, munafil ve rencide olmak. | … Çağatay Osmanlı Sözlük
HAYAL-PERESTLİK — Kelâmda hakikatı rencide edecek şekilde lüzumsuz hayallere yer vermek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HZ. HASAN — Hz. Ali nin (R.A.) oğludur. Hz. Peygamber in (A.S.M.) sevgili torunudur. Cennet le tebşir olunmuştur. Hz. Peygamber (A.S.M.) kendisi için cennet gençlerinin seyyidi buyurmuştur. (Hi: 3 49)(Hazret i Hasan ve Hüseyin in Emevilere karşı mücadeleleri … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜTEŞABİHÂT — Müteşabih olan âyetler. * Birbirine benzer olanlar. (Kur an ı Mu ciz il Beyan, çok hakaik i gamızayı nazar ı umumîyi okşayacak, hiss i âmmeyi rencide etmeyecek, fikr i avamı taciz edip yormayacak bir surette basitane ve zâhirane söylüyor, ders… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük