- resim
- is., -smi, Ar. resm
1) Varlıkların, doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça gibi araçlarla kâğıt, bez vb. üzerinde yapılan biçimleri
Konulu resim parçaları kendiliğinden ve doğru olarak yan yana gelivermiş, hikâye ortaya çıkmıştı.
- T. Buğra2) Bunu yapmak için gerekli yöntemleri öğreten sanatTürkiye'de resim bir müddetten beri soysuz bir sanat hâline gelmeye başladı.
- O. S. Orhon3) FotoğrafGüzel İnebolu kızı, duvara yapıştırılan Gazi'nin resmine uzun uzun baktı.
- A. Gündüz4) huk. Bazı eşyadan ve işlerden alınan vergi veya harçOsmanlı Devleti'nin birçok vergi ve resimleri bu yüzden doğrudan doğruya yabancı alacaklıların cebine gider.
- Y. K. Karaosmanoğlu5) TörenBirleşik Sözler- nevresimAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller- <
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.