- ruhsat
- is., Ar. ruḫṣat
1) İzin, müsaade2) İzin belgesi, ruhsatname
Belediye doktoru tarafından tasdik edilerek gömülmesine ruhsat verilir.
- H. R. GürpınarBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Belediye doktoru tarafından tasdik edilerek gömülmesine ruhsat verilir.
- H. R. GürpınarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
RUHSÂT — (Ruhsat. C.) Ruhsatlar, müsaadeler, izinler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
RUHSAT — (C.: Ruhas Ruhsat) İzin, müsaade. * Genişlik. * Kolaylık. * Fık: Kulların özürlerine mebni, kendilerine bir suhulet ve müsaade olmak üzere, ikinci derecede meşru kılınan şeydir. Sefer halinde Ramazan ı Şerif orucunun tutulmaması gibi. Vuku bulan… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ruhsat — (A.) [ ﺖﺼﺧر ] izin … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
RUHAS — (Ruhsat. C.) İzinler, ruhsatlar, müsaadeler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ruhsatname — is., esk., Ar. ruḫṣat + Far. nāme Belli etkinliklerde bulunabilmek, kamu hizmet ve mallarından yararlanabilmek için kişilere, önceden belirlenmiş bazı şartlara uyma kaydıyla idarece verilen izin, ruhsat … Çağatay Osmanlı Sözlük
izin — is., zni, Ar. iẕn 1) Bir şey yapmak için verilen veya alınan özgürlük, müsaade, ruhsat, icazet, mezuniyet Viyana dan döneli bir ay olmuştu ve izni üç hafta sonra bitiyordu. H. E. Adıvar 2) Bir kimseye çalıştığı yerce verilen tatil Yıllık iznini… … Çağatay Osmanlı Sözlük
müsaade — is., Ar. musāˁade 1) İzin, icazet, ruhsat 2) Elverişli, uygun olma durumu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
ruhsatlandırmak — i Ruhsat vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
eslenmek — vedâ etmek, tahsil i ruhsat etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tarhan — aff i umumi, imtiazlı, tarhan olan adamdan bir şey alınmaz, muharebede eline düşürdüyü ignami zabt eder ve bila ruhsat huzura gelir … Çağatay Osmanlı Sözlük