- sabırsız
- sf.
1) Sabır göstermeyen, sabrı olmayan2) Aceleci
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
TİLTİLE — Sabırsız olmak. * İşi güç olmak. * Hurma çöpünden yapılan bardak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
aceleci — sf. Tez iş gören, çabuk davranan, canı tez, farfara, fırtına gibi, içi tez, ivecen, iveğen, kıvrak, sabırsız, tez canlı, telaşlı, acul Hakikaten son derece aceleciydi. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
anadan görme — sf. 1) Annesinde gördüğü gibi 2) Geleneksel İnanmayanlar ise sabırsız ve hırçın analar, çocuk eğitiminden habersiz babalar, her şeyi anadan görme metotlarla yürüteceklerini sanan büyük analar ve dedelerdir. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
batmak — nsz, ar 1) Bir sıvının üstündeyken içine gömülmek Sonra hani bir gemimiz batmıştı. S. F. Abasıyanık 2) Dünyanın dönüşü dolayısıyla güneş, ay ve yıldız ufkun altına inmek Güneş renksiz bulutlar altında batıyordu. Ö. Seyfettin 3) İflas etmek 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
boşanmak — den 1) Karı ve koca mahkeme kararı ile birbirinden ayrılmak Ne oldu da kocasından boşandı, sen anladın mı? M. Ş. Esendal 2) Hayvan, başlığından, koşum takımından veya bağından kurtulmak 3) nsz Birdenbire ve bol bol akmak Bir zamandır kendimi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
içi dar — sf. Beklemeye dayanamayan, tez canlı, sabırsız … Çağatay Osmanlı Sözlük
sabırsızlık — is., ğı Sabır göstermeme, sabırlı davranmama, sabırsız olma durumu Donmuş ellerini ısıtarak sabırsızlığını dışa vurmadan yazımı tamamlamamı beklerdi. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ACUL — Çok acele eden sabırsız … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HELU' — Sabrı az, hırsı çok olan. Sabırsız olup her halini halka şikâyet eden insan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NA-ŞİKİB — f. Sabırsız … Yeni Lügat Türkçe Sözlük