- sabırsızlık
- is., -ğı
Sabır göstermeme, sabırlı davranmama, sabırsız olma durumu
Donmuş ellerini ısıtarak sabırsızlığını dışa vurmadan yazımı tamamlamamı beklerdi.
- N. Cumalı
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Donmuş ellerini ısıtarak sabırsızlığını dışa vurmadan yazımı tamamlamamı beklerdi.
- N. CumalıÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
canı canına (veya içine) sığmamak — sabırsızlık göstermek, tahammül etmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
alamet — is., Ar. ˁalāmet 1) Belirti, işaret, iz, nişan Komşunun kızında da bir zamandır, sabırsızlık, taşkınlık alametleri çoğalmıştı. R. H. Karay 2) mec. Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne Birleşik Sözler alametifarika kıyamet… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çatlamak — nsz 1) Parçaları ayrılıp dağılmayacak biçimde yarılmak Bardak çatladı. 2) Bir yüzeyde kırışıklar, çizgiler oluşmak Meşin ciltlerin çoğu kıvrılmış, bir kısmı da arkalarından çatlamıştı. A. H. Tanpınar 3) mec. Aşırı yemekten, içmekten, yorgunluktan … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurtlanmak — nsz 1) İçinde veya üzerinde kurt üremek 2) mec. Rahat oturmayıp telaş ve sabırsızlık göstermek 3) mec. Sürekli kımıldanmak 4) mec. Bir yerde çok oturmaktan bıkarak gezme gereği duymak Sabahtan beri burada kurtlandım, biraz çıkalım … Çağatay Osmanlı Sözlük
taşmak — nsz, ar 1) Sıvı maddeler, içinde bulundukları kaba sığmayacak kadar çoğalma ve kabarma yüzünden kenarları aşmak Hayvanın ağzından taşan beyaz köpüklere biraz da kan karıştı. H. Taner 2) Akarsu, yatağından çıkarak çevresini kaplamak 3) Bir yere… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çatladın mı? — kaba aşırı sabırsızlık gösterenlere söylenen bir uyarma … Çağatay Osmanlı Sözlük
içi içine sığmamak — telaş, sabırsızlık, coşkunluk göstermekten kendini alamamak Nazmiye den çok İhsan ın içi içine sığmıyor, birazdan başlarına gelecekleri tasarlayarak kahroluyordu. O. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
içinden yanmak — çok istemek, sabırsızlık göstermek Yanımızdan bir ayak evvel kaçmak için içinden yanıyor. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
ACULİYET — Acelecilik. Sabırsızlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ALZ — (C.: Alzât) Sabırsızlık. * Hastaya ârız olan titremek. * Hafiflik. * Acele … Yeni Lügat Türkçe Sözlük