- sahipsiz
- sf.
1) Kimsenin malı olmayan, iyesiz
Bu evin saadetinden, diğer mesut aile ocaklarına sahipsiz, manevi bir selam götürüyordu.
- Ö. Seyfettin2) mec. Koruyucusu, gözeteni bulunmayan
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bu evin saadetinden, diğer mesut aile ocaklarına sahipsiz, manevi bir selam götürüyordu.
- Ö. SeyfettinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Памятник и музей геноцида в Ыгдыре — Координаты: 39° с. ш. 44° в. д. / 39.93679° с. ш. 44.07948° в. д. … Википедия
bikes — sf., Far. bīkes 1) Kimsesiz 2) zf., esk. Kimsesiz olarak Memleket öksüz, bikes ve sahipsiz kalakalmıştır. S. Ayverdi … Çağatay Osmanlı Sözlük
cebel — 1. is., hlk. 1) Sahipsiz, boş toprak 2) Ekilmemiş tarla, ekime elverişli olmayan yer 2. is., esk., Ar. cebel Dağ … Çağatay Osmanlı Sözlük
kimsesiz — sf. 1) Annesi babası, yakını, koruyucusu olmayan (kimse), sahipsiz Ocağın kimsesiz çocukları okuttuğunu da biliyordum. F. R. Atay 2) Boş, ıssız, içinde kimse bulunmayan Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında / Yürüyorum arkama bakmadan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
körpe — sf. 1) Dalından yeni koparılmış, tazeliği üstünde, daha büyümemiş (bitki), kart karşıtı Körpe fidan. 2) Çok genç (kimse) Köşedeki masada körpe, ötekinde olgun birer hoş kadın... R. H. Karay 3) Yavruluktan henüz çıkmış (hayvan) Kaplan ve yılan,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sahipsizlik — is., ği Sahipsiz olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ARÂZİ-İ HÂLİYE — Boş, sahipsiz bırakılmış topraklar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EMVAL-İ METRUKE — Sahipleri olmayan, sahipleri kaybolmuş, sahipsiz mallar. Terkedilmiş mallar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HALİ — Tenhâ. Boş. Sahipsiz. Issız. İçinde bir şey olmama … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
LAKÎT(A) — Yerden kaldırıp alınmış ve sahipsiz kalmış bir şey. Sokakta bulunan mal, para. * Sokağa atılmış yeni doğmuş çocuk. (Bak: Lukata) * Üzerine ansızın gelinen kuyu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük