- sandık
- is., -ğı, Ar. ṣandūḳ
1) İçine çeşitli şeyler konulan, tahtadan yapılmış, kapaklı ev eşyası
Köhne kitap sandıklarının başında kendi sahiplerinden başka kimseler görünmüyordu.
- Y. K. Karaosmanoğlu2) Meyve, sebze koymaya yarayan, tahta veya plastikten yapılmış, dört köşe kap3) Bir kurumda para alınıp verilen yerMal sandığı. Sandık emini.
4) Kamu kesiminde çalışan personelin sosyal güvenlik işlerini yürüten kuruluşEmekli Sandığı.
5) Yapılarda kum, çakıl vb. şeyleri ölçmek için kullanılan, üstü ve altı açık, dört köşeli tahtadan ölçü aleti6) Kamu kesiminde çalışan personelin kendi durumunda düşük faiz ve taksitler hâlinde geri ödemek üzere borç para aldığı birim7) Seçimlerde oy pusulalarının atıldığı kutu8) esk. Mahalle tulumbacılarının omuzda taşıdıkları sandık biçimi tulumbaBirleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.