sarıklı

sarıklı
sf.
1) Başına sarık sarmış olan, sarığı olan

Aralarında iki asker, birkaç da sarıklı efendi var.

- M. Ş. Esendal
2) is., mec. Müslüman din adamı, hoca

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • abani — is. 1) Genellikle sarık, bohça, kundak ve yorgan yüzü yapımında kullanılan, zemini beyaz, üzerinde safran renginde nakışlar bulunan ipek kumaş Bursa abanisi. 2) sf. Bu kumaştan yapılmış Yalnız sarı cübbeli, abani sarıklı, peykede bağdaş kurmuş… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • destarlı — sf. Sarığı olan, sarıklı Geriye doğru basık, yalın kat destarlı fesinde her zaman bir çiçek takılıdır. S. Birsel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • evliya — is., din b., Ar. evliyā 1) Ermiş Yeşil sarıklı evliya yataklarının huzurunda gibiyim. R. H. Karay 2) hlk. Yatır Birleşik Sözler evliya otu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller evliya gibi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hoca — is., din b., Far. ḫvāce 1) Müslümanlıkta din görevlisi 2) Öğretmen Edebiyat hocasıyken talebeme bu nesir sanatından bir defa bahsetmiştim. F. R. Atay 3) mec. Akıl öğreten, öğüt veren kimse 4) esk. Medresede öğrenim gören sarıklı, cübbeli din… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • redingotlu — sf. Redingot giymiş olan Sarıklı, şalvarlı ne isek fesli, redingotlu veya silindirli, fraklı yine oyuz. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ulema — is., ç., esk., Ar. ˁulemā 1) Bilginler 2) din b. Sarıklı din bilginleri Bursa uleması bütün memleketçe tanınır ve sevilirdi. T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yaylı araba — is. Yaylı Bir yaylı araba Süleyman Çavuş un evi önünde durdu, abani sarıklı genç bir adam başını uzatıp etrafına bakındı. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kaldırımları arşınlamak — işsiz güçsüz dolaşmak Kelli felli efendiden adamların hatta sarıklı ulemanın günden güne hırpanileşen kılıklarla, elleri boyunlarında, kaldırımları arşınladıklarını görüyorum. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • DESTARBEND — f. Sarık saran, sarıklı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MEVALÎ — Efendiler. * Azad edilmiş köleler. * Azad edenler. * Mevleviyyet pâyesine ulaşmış sarıklı âlimler. * Dost ve komşular. * Yardımcılar …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”