- sarmalamak
- -i
Sıkı sıkı sarmak
Ben çocuğu sardım sarmaladım, çamaşırımızı yükledim, yola çıktık.
- H. E. Adıvar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Ben çocuğu sardım sarmaladım, çamaşırımızı yükledim, yola çıktık.
- H. E. AdıvarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sarıp sarmalamak — sıkıca sarmak Bak o zaman nasıl yakınlaşacaksınız. Güven nasıl sarıp sarmalayacak ikinizi. A. Ağaoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
sarmak — i, ar 1) Çevresini çevirmek, çepeçevre dolanmak, çevrelemek 2) Kuşatmak, çevirmek, ihata etmek Ordu düşmanı sardı. 3) Dolayında yer almak 4) Yayılıp etkisi altına almak, kaplamak Kültür düşüklüğündeki çöküş, yaygın bir hastalık gibi sarar toplumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
sarmalama — is. Sarmalamak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
bagdamak — güreşte sarmaya almak, sarmalamak, ayak yakalamak, çelme vurmak, I I, 364; II I, 276, 277, 289bkz: badgamak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini