ewüsgü — savurma aygıtı I, 13 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
aksırmak — nsz Burun zarlarının gıcıklanması ile solunum kaslarının birdenbire kasılması üzerine, ağız ve burundan hızlı, gürültülü soluk boşaltmak, hapşırmak Açığa aksır, mikropları üstümüze savurma. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
salto — is., sp., İt. salto Rakibin bedenini kollarıyla birlikte kavrayarak yana veya arkaya savurma, devirerek bastırma biçiminde uygulanan bir güreş oyunu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller salto atmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
savrulmak — e 1) Savurma işi yapılmak Ona savrulan küfürlerin, tükürülen tükürüklerin bini bir para oldu. H. Taner 2) nsz Dağılmak, saçılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
İMSAL — Boşuboşuna sarfetme, lüzumsuz yere harcama. Har vurup harman savurma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İSNAF — Yel ve toz savurma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İSTİSARE — Toz savurma, tozutmak, toz kaldırma. * Fesatçılık ve fitnecilik yapmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük