savurma

savurma
is.
1) Savurmak işi

Ben de onlar gibi tekme atıp yumruk savurmasını biliyordum.

- Y. K. Karaosmanoğlu
2) sp. Kol, bacak vb. vücut bölümlerinin ağırlıklarından yararlanarak omuz ve uyluk eklemleri çevresinde türlü yönlere doğru hızla çevirme

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • ewüsgü — savurma aygıtı I, 13 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • aksırmak — nsz Burun zarlarının gıcıklanması ile solunum kaslarının birdenbire kasılması üzerine, ağız ve burundan hızlı, gürültülü soluk boşaltmak, hapşırmak Açığa aksır, mikropları üstümüze savurma. B. Felek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • salto — is., sp., İt. salto Rakibin bedenini kollarıyla birlikte kavrayarak yana veya arkaya savurma, devirerek bastırma biçiminde uygulanan bir güreş oyunu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller salto atmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • savrulmak — e 1) Savurma işi yapılmak Ona savrulan küfürlerin, tükürülen tükürüklerin bini bir para oldu. H. Taner 2) nsz Dağılmak, saçılmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • İMSAL — Boşuboşuna sarfetme, lüzumsuz yere harcama. Har vurup harman savurma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İSNAF — Yel ve toz savurma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İSTİSARE — Toz savurma, tozutmak, toz kaldırma. * Fesatçılık ve fitnecilik yapmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”