sebebiyet

sebebiyet
is., esk., Ar. sebebiyyet
Bir şeye, bir olaya sebep olma, yol açma
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • sebebiyet — (A.) [ ﺖﻴﺒﺒﺱ ] sebep olma. ♦ sebebiyet vermek sebep olmak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • SEBEBİYET — İcab ettirme, sebep olma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • sebebiyet vermek — bir şeye, bir olaya sebep olmak, yol açmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Deep state — The Deep state (Turkish: derin devlet) is alleged to be a group of influential anti democratic coalitions within the Turkish political system, composed of high level elements within the intelligence services (domestic and foreign), Turkish… …   Wikipedia

  • trafik akışı — is. Trafikteki araçların kurallara uygun bir biçimde sıkışıklığa sebebiyet vermeden yürümesi, hareket etmesi, trafik akımı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gurur duymak — gururlanmak Bu acıya kendi sebebiyet verdiğini hissetmekten gurur duyuyordu. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • AKAİD-İ DİNİYE — Dini akideler. İmâni esaslar.(Ben tahmin ediyorum ki: Eğer şeyh Abdulkadir i Geylâni (R.A.) ve Şah ı Nakşibend (R.A.) ve İmâm ı Rabbâni (R.A.) gibi zâtlar bu zamanda olsa idiler; bütün himmetlerini hakaik ı imâniyyenin ve akaid i İslâmiyyenin… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • AŞÛB-ENGİZ — f. Karışıklığa medar olan, kargaşalığa sebebiyet veren …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • BİSİNOZ — yun. Pamuk işçilerinde görünen, pamuk tozlarının sebebiyet verdiği bir akciğer hastalığı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ECLİYET — Cihetiyet, sebebiyet. Sebeb olu …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”