- sebepsiz
- sf.
1) Sebebi olmayan, nedensiz
Sebepsiz bir öfke.
2) zf. Bir sebebi olmadanBazen gece yarıları uyuyamıyorum ve sebepsiz korkuyorum.
- P. SafaBirleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Sebepsiz bir öfke.
Bazen gece yarıları uyuyamıyorum ve sebepsiz korkuyorum.
- P. SafaÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sebepsiz kalmak — yoksul bir duruma düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sebepli sebepsiz — zf. Hiçbir dayanağı yokken, sebebi olsun veya olmasın … Çağatay Osmanlı Sözlük
sebep olan sebepsiz kalsın — herhangi bir kötü duruma yol açanlar için kullanılan bir ilenme … Çağatay Osmanlı Sözlük
BİLÂ-SEBEB — Sebepsiz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bila-sebeb — sebepsiz … Hukuk Sözlüğü
Özlem Tekin — Background information Born November 18, 1971 (1971 11 18) (age 40) California, U.S … Wikipedia
asabi — sf., Ar. ˁaṣabī 1) Sinirli Bu sebepsiz ağrılar gibi onun her şeyi asabi mizacının belirtisi idi. T. Buğra 2) Sinirle ilgili, sinirsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilasebep — zf., esk., Ar. bilāsebeb Sebepsiz yere, gereksizce Talihin sana bilasebep verdiği nahak bir mükâfatın kıymetini takdir edemiyorum. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
birlikte — zf. 1) Bir arada, beraberce, hep beraber Doğrandı mübarek vatanın bağrı sebepsiz / Birlikte bugün bulmalıyız derdine çare. T. Fikret 2) Yanında, beraberinde Kitabınızı birlikte getirdiniz mi? Birleşik Sözler birlikte yaşama bununla birlikte … Çağatay Osmanlı Sözlük
hasbi — sf., esk., Ar. ḥasbī 1) Gönüllü ve karşılıksız yapılan Hasbi çalışma. 2) mec. Sebepsiz Hasbi azar işitti. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller hasbi geçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük