- senelik
- sf., -ği
Yıllık
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
HÂSILAT-I SENEVİYYE — Senelik kazançlar, yıllık gelirler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İCMAL-İ SENEVÎ — Senelik gelir ve giderleri yahut yalnız giderleri toplu ve kısaltmış olarak gösteren cetveller … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yılcılık — bir senelik, yetim hizmetkyar, salyaneci, bir senelik nuker … Çağatay Osmanlı Sözlük
dümdüz — sf. 1) Çok düz Mühendislerin keşfine göre, taş ocağı olarak işletilirse yirmi senede dümdüz olabilirmiş. Y. K. Beyatlı 2) mec. Sade, basit Yirmi iki senelik dümdüz bir hayat. A. Gündüz 3) mec. Bilgisi, görgüsü çok dar bir sınır içinde kalan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gaile — is., esk., Ar. ġāˀile 1) Sıkıntı, dert, keder, üzüntü Küçücük yaşta büyüklüğün olanca gaileleri kendi üzerlerine yığılmış kimseler görülür. A. Mithat 2) Uğraştırıcı, pürüzlü iş, yük Otuz iki senelik bir saltanatın binbir gailesi ve bu en son… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hamalbaşı — is. Hamallara başkanlık eden kimse Hamalbaşı sobanın kenarında iki senelik gazetelerini okudu ve mısır patlattı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
kürek cezası — is., esk. Gemilerde kürek çekme yoluyla uygulanan ceza Bu on gün bana on senelik bir kürek cezası gibi geldi. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
yılan hikâyesi — is. Uzayıp giden, bir türlü sonuca bağlanamayan sorun Kırk üç senelik fırka ve siyaset maceralarını dinlerseniz bir yılan hikâyesi dinler gibi bunalırsınız. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
yıllık — sf., ğı 1) Yapımından veya doğumundan başlayarak üzerinden bir yıl geçmiş olan O gün yıllık hesapları getirmişlerdi. F. R. Atay 2) Bir yıl için, senelik, senevi Evi yıllık tuttular. 3) Yılda bir yapılan Kuruluşun yıllık toplantısı. 4) is. Bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
isyan bayrağını açmak — karşı gelmek, başkaldırmak Demek ki bunca senelik kuzu gibi yumuşak başlı karısı da nihayet isyan bayrağını açmıştı. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük