- serbestçe
- zf.
Serbest bir biçimde
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
açık büfe — is. Konukların yiyecek ve içeceklerini serbestçe seçebildikleri sofra … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık kapı politikası — is., tic. Yabancı malları bir ülkeye serbestçe sokma politikası, açık kapı siyaseti … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık pazar — is., ekon. Her devletin malını serbestçe satabileceği, gümrük işlemleri yapılmayan şehir veya ülke … Çağatay Osmanlı Sözlük
barok — is., Fr. baroque 1) M.S. 1600 1750 yılları arasındaki klasik sanatı izleyen resim ve mimarlık üslubu Barok üslubu dağınık, yüklü, şişkin biçimlerin aşırı ölçüde yığılmasıyla kendini gösterir. 2) Batı edebiyatlarında dengeden çok harekete,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çevrilgen — sf. Serbestçe dövize çevrilebilen (para) … Çağatay Osmanlı Sözlük
çevrilgenlik — is., ği, ekon. Paranın serbestçe dövize çevrilebilirliği, konvertibilite … Çağatay Osmanlı Sözlük
denizanası — is., hay. b. Sölenterlerden, yassı bir diske benzeyen, saydam, serbestçe yüzebilen deniz hayvanı, medüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
dili tutuk — sf., ğu Serbestçe, kolaylıkla konuşamayan (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
giriş kartı — is. Bir kuruluşa, bir toplantıya veya bir spor karşılaşmasına serbestçe girebilme olanağı sağlayan belge … Çağatay Osmanlı Sözlük
haymana — is. 1) Hayvanların serbestçe salındığı çayırlık 2) hlk. Tembel Birleşik Sözler haymana beygiri haymana mandası haymana öküzü … Çağatay Osmanlı Sözlük