- serinletmek
- -i
Serin duruma getirmek, serinlik vermek
Kış rüzgârı, uykusuzluktan kızaran gözlerini, işretten kuruyan dudaklarını serinletir.
- R. H. Karay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kış rüzgârı, uykusuzluktan kızaran gözlerini, işretten kuruyan dudaklarını serinletir.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yüreğini serinletmek — üzüntüsünü azaltmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
beden — is., Ar. beden 1) Canlı varlıkların maddi bölümü, vücut 2) Vücudun, baş, kol ve bacak dışında kalan bölümü, gövde Yemen halkı yaz günlerinde bedenlerini serinletmek için kabuğu kaynatıp içerler. S. Birsel 3) Giysilerde ölçü 4) Kale duvarı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
serinletme — is. Serinletmek işi veya durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yelpazelenmek — nsz Kendini yelpaze ile serinletmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yürek — is., ği, anat. 1) Kalp 2) Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül Fazıla Hanım ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu. S. F. Abasıyanık 3) Kupa (I) 4) mec. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret Bu iş yürek ister. 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
YELPEZ — Yelpaze. * Serinletmek için el ile havalandırma âleti … Yeni Lügat Türkçe Sözlük